Ödev Yapma Alışkanlığı
Bazı çocuklar ödev yapma konusunda daha istekli ve motive olurken bazı çocukların ödev yapmamak için taklalar attıkları gerçeğini görmezden gelemeyiz.
İşte anne ve babalar için, bu konuda hayatlarını kolaylaştıracak ipuçları.
Olumlu Kelimeler Kullanmak
Tüm iletişim türlerinde olduğu gibi çocuğunuzla da iletişim kurarken kelimeleri doğru kullanmak gerekir.
Nihayetinde ödev yapmanın bir çocuk için çok da eğlenceli bir durum değildir.
Ancak ödev yapmak, çocukların zihinsel ve sosyal becerilerini geliştirdiği için önemlidir.
Bize düşen, nefret ettirmeden, aksine sevdirerek ödev yapma alışkanlığını çocuklara kazandırmaktır. Çocuğunuza ödev yaptırmak istiyorsanız şu cümleleri hayatınızdan çıkarmanız gerekli;
- Ben söylemesem senin ödev filan yapacağın yok.
- Bu ne biçim ders çalışmak!
- Arkadaşın …….(siz kimin ismini söylüyorsanız) ne güzel ödev yapıyor, annesini de üzmüyor; bir de sana bak.
Çocuğunuzun benlik saygısını zedelemek, onu başkalarıyla kıyaslamak, bir işi yapamayacağına veya başarısız olduğuna dair ona mesajlar vermek asla yapıcı kabul edilemez.
Şu bir gerçektir ki, bizi güçlü kılan kelimelerimizdir. Probleminizi doğru kelimelerle ifade ederseniz, konu bir çatışma haline gelmeden uzlaşım çerçevesinde çözülecektir.
Emin olun, bir şeyleri çözmek için her zaman yıkıcı sözlerden daha iyisini bulabilirsiniz..
Çocuğunuzun Bir Ders Çalışma Programı Olsun
Her çocuk farklıdır. Her çocuk için aynı basmakalıp bir program yapmak neredeyse imkansızdır. Çocuğunuzla ve gerekirse çocuğun rehber öğretmeniyle birlikte, ona en uygun programı hazırlamalısınız. Bu programda çocuğun dinlenme zamanları, ders çalışma zamanları açıkça belirtilmiş olmalı.
Programı oluştururken, çocuğun sınırlarını zorlayan bir program yapmaktan kaçının. Program içerisinde esnek zamanlar muhakkak olsun. Programın zorlayıcı olması bir başarı değildir. Başarı programın uygulanabilir olmasında yatar.
Ona Bu İşin Nasıl Yapılacağını Öğretin
Aşırı koruyucu anne ve babalar; çocukların adına karar verir, çocukların yapması gereken her işi kendileri yapar. Bu durum, çocuğunuza ödev yapması konusunda önündeki en büyük engellerden biridir.
Örneğin; çocuğunuz bir kelimenin anlamını bilmediğinde, tutup da kelimenin anlamını söylemeyin. Sözlük verin ve kelimenin anlamına sözlükten kendisinin bakmasını isteyin. İçsel sorumluluk ancak böyle böyle kazanılabilir.
Tutarlı Davranış Sergileme
Hep söylediğim üzere, çocuğun ilk rol modelleri anne ve babasıdır. Önce siz disiplinli, otokontrollü, düzenli, tutarlı olacaksınız ki o da aynı yeteneklere sahip olsun.
Çalışma Ortamı İçin Uygun Ortam Ayarlanmalı
Her aile kendi imkanları çerçevesinde, çocuğuna çalışma ortamı hazırlamalıdır. Çocuğunuzun salonda, mutfakta ders çalışması değil; her gün kendisine tahsis edilmiş bir ortamda çalışma yapması gerekir. İlla ki bir oda olmasa bile, evin sessiz bir ortamı, çocuğa tahsis edilmelidir.
Çalıma ortamının aynı zamanda telefon, televizyon gibi dikkat dağıtan uyaranlardan da arındırılmış olması çok önemli.
Verimli Çalışmak Dedikleri
Bazen aileler, çocuklarına şöyle söyler: Ödevlerinin hepsini bitirirsen bilgisayarla oynayabilirsin. Bunun psikolojideki ismi Premack ilkesidir. Çocuk da bilgisayarla oynama hayliyle, ödevlerini çalakaşık tamamlar ve ödülünü bekler.
Ödevlerini kontrol ettiğinizde, çoğu zaman ödevin eksik ve hatalarla dolu olduğunu görürsünüz. Bu yanlış bir stratejidir. “Ödevlerini hatasız bir şekilde tamamlarsan, bilgisayarla oynayabilirsin.” derseniz ise bu daha doğru bir tutum olacaktır.
Sürekli ders çalışmak da, verimli çalışmak olarak algılanmamalıdır. Önemli olan çocuğun, etkin ve kalıcı bilgi edinmesini sağlayan bir çalışma faaliyeti içinde bulunmasıdır.
Tehditle Verimli Ders Çalışma Oluşmaz
Çocuğa kızmak, fiziksel ve sözel şiddette bulunmak asla doğru bir yöntem olamaz. Her çocuğun, kazanılabilecek bir tarafı var. Bunu görmeniz için de öfkenizden sıyrılmanız gerekiyor. Çocuğa bağırmak, kızmak çocuğun sürekli savunma durumunda kalmasına neden olur. Ders çalışma alışkanlığı kazandırmaya ise hiçbir katkısı yoktur.
Motivasyon Her Şeydir..
Motivasyon, yaşama sebebimizdir. Her yaptığımız hareketin temelinde bir motivasyon yatar. Çocuklar genelde dışsal motivasyona yani ödüle daha duyarlıdır. Ancak sürekli ödüllendirmek, alışmaya yol açacağından aralıklı ödüllendirmeler tercih edilmelidir. Çocuklardaki dışsal motivasyon, zamanla içsel motivasyon haline gelecektir ve çocuk, artık ödül almak için değil, gerçekten kendisi istediği için derslerini yapacaktır.
Eğitim Uzmanından Destek Alın
Çocuğunuzun okul gelişim sürecinde daha sağlıklı yaklaşımlar adına, sınıf rehber öğretmenleri, okul psikolojik danışmanları ve uzman eğitim danışmanlarından destek alarak daha akılcı ve sağlıklı yaklaşımlar sergilemiş olursunuz.
Okan Bal
Uzman Psikolojik Danışman
Eğitim ve Öğrenci Danışmanı