Oyunlar ve oyuncaklar yaşa göre değişiklik gösterir. Çocuğun yaşı büyüyüp algısal ve bilişsel süreçleri geliştikçe daha anlamlı, amaçlı oyunlar ortaya çıkar, motor becerilerin kazanılması, oyuna farklı bir boyut katar.
Başlangıçta çevresindeki oyuncaklarla tek başına oynayan çocuk, biraz büyüyünce diğer çocukların oyunlarını izler, aynı malzemelerle ancak onlarla ilişki kurmadan, bağımsız olarak oynar (paralel oyun), sonraysa arkadaşlarıyla birlikte işbirliğine dayanan oyunlar ve nihayet kurallı oyunlar oynamaya başlar.
Yine başta oyuncağı çok incelemeden oynar, sonra inceler, daha sonraları “bu ne” ve “ben bununla ne yapabilirim?” sorularını sorar ve oyununa yön verir.
Hangi oyuncağın hangi yaşta uygun olduğu konusuna gelince; bazı oyuncaklar, belli yaşlarda ideal olmakla birlikte diğer yaşlarda oynanmamalı veya her yaşta sadece o yaşın oyuncağı oynanmalı diye bir durum söz konusu değildir. Zira çocuk yaş özelliklerine göre bir oyuncakla farklı biçimlerde, onu farklı işlevlerde kullanarak oynayabilir. Aynı oyuncak, bir yaşta oyunun ana malzemesiyken başka bir yaşta yardımcı öğe olabilir. Bunun yanında örneğin 2 yaşındaki bir çocuğun yapbozları tamamlaması da yaş özelliklerinden dolayı beklenemez.
Oyun, yaşamın ilk yıllarında haz duymak ve çevreyi denetlemek için yapılan bir davranıştır. Bebek, bu sayede eğlenirken bazı beceriler de kazanır. Anne ve babasıyla oynamaktan zevk alır, onların gıdıklama, zıplatma gibi yaklaşımları onun için güzel oyun alıştırmalarıdır. 1 yaşına yaklaştıkça çevresindekilerin sallanarak ve bir yere urup ses çıkartarak yaptığı oyunlara ilgi duyarken bir eşyayı saklayıp ondan bulmasını istenmesinden de hoşlanır. 9 aylık bebek yastığın ya da örtünün altına saklanan oyuncağı bulur. Alıp verme, yuvarlama gibi yer oyunlarını da sever. Yaklaşık 2 yaşına kadar yanında başka çocuklar olsa da onlarla ilgilenmeyip oyuncaklarıyla kendi başına oynar.
İlk yaşlarda ağza anılamayacak, farklı malzemelerden yapılmış, farklı şekillerde, farklı sesler çıkaran, dokunma, duyma, görme gibi birden fazla duyuya hitap eden özellikle parlak oyuncak ve nesneler uygundur. Basit birkaç oyuncak ona yeter. Bebek, küçük bir eşyayı bile oyuncak olarak kullanabilir, karton parçaları, plastik tabaklar, kutular, kaşıklar onun açısından iyi oyuncaklar olabilir. Diş kaşıma halkaları, ses çıkartan tahta ya da plastik oyuncaklar, müzik çalan oyuncaklar ve kurmalı veya elektronik müzik kutuları, büyük renkli küpler, rüzgâr çanları, renkli resim ya da posterler, yatağın üzerine asılan oyuncaklar ve çıngıraklar, onun ilgisini çeker. Hareketli oyuncakları izler. Farklı şekillerde farklı ses çıkaran, kolay taşınan çıngıraklar pek çok açıdan faydalıdır; dikkatini yoğunlaştırmasına, ona uzanmaya ve yakalamaya çalıştıkça el göz koordinasyonunun gelişmesine, bedenini hareket ettirmesine yardım eder ve neden sonuç ilişkilerini öğrenmesine temel oluşturur. Daha sonraları oyunlarda ritim aleti yerini alır.
Bebekler, yumuşak oyuncaklardan da çok hoşlanır. Kumaş veya pelüş ayıcık, kedicik, köpekçik ve tavşancıklar gibi oyuncaklara dokunduğunda ya da bunlarla karın kısmı gıdıklandığında uyarılır ve zevk alır. Bunlar yatağına koyulduğunda kendini güvende hisseder. 1 yaşına doğru küpler ve basit bloklar, tahta ya da plastikten yapılmış geçmeli oyuncaklar, takma, sökme oyuncakları, davul, zil, vb. müzik aletlerinin oyuncakları, ağır olmayan kapaklı tencerelerle oynamaya başlar. Yürümeye başladığında eline geçen şeyleri yere atmaktan zevk alan bebek, Zıplayan ve yere düşünce ses çıkaran oyuncaklarla renkli toplara büyük ilgi gösterir. Basit oyuncakları sevmeye bundan sonra da devam eder ve onlarla Uzun süre oynamak ister. Bu durum bebeğin bilişsel ve diğer özelliklerinin daha gelişmemiş olmasına bağlanmamalıdır. Bebek, o dönemde de hayal gücüne sahip olduğundan basit nesne ve oyuncakları pek çok şeye benzeterek oynayabilir; örneğin kutuları araba yerine koyabilir.
Bir şeyin içine diğerini koyarak itip çekmekten de hoşlanır. Merak ve keşfetme duygusu oyunda kendini gösterir. Biraz daha büyüyüp el hareketleri geliştikçe, rahat tutup bırakmaya başlayınca inşa edebileceği, iç içe geçirebileceği, guruplar oluşturabileceği, yan yana, üst üste dizebileceği, doldurup boşaltabileceği, birbirine vurarak ses çıkartabileceği büyük küpler ve kaplarla oynar. Çamaşır mandalları bile onlar için iyi oyuncak olabilir. Mandalları birbirine takarak farklı şekillere sokabilir, bu yolla ev, araba vb. yapabilir. Bunun yanında legoları da üst üste koyarak kuleler yapabilir. Bu dönemde çocuğun güven duygusunu artırmak ve yeteneklerini geliştirmek için basit nesnelerin yanı sıra farklı şekillere girebilen, itilip çekilebilen oyuncaklarla, tahta ve plastik hayvanlar, su, kum ve bunlarla oynayabileceği kova, kazma, kürek gibi oyuncaklar da faydalıdır.
Bebeğin yaklaşık altıncı aydan on sekizinci ay ve daha sonralarına kadar dikkatini çeken başka bir oyuncak, düğmelerden ve bu düğmelere basınca veya onları döndürünce, itip çekince farklı sesler çıkaran veya hareket eden parçalardan oluşan oyuncaklardır. Bebek, bu oyuncaklar yoluyla alıştırmalar yapma imkânı bulur.
Telefon da altıncı ayda bebeğin ilgisini çekmeye başlar. Bebek bu zamanlarda telefonun düğmelerine basmaktan, ahizeyi indirip kaldırmaktan hoşlanır. Yürümek için çabalaması ve güven kazanması için el arabası iyi bir oyuncaktır. 1,5 yaşından sonra oyuncak arabaları izlemekten, itip çekmekten de hoşlanır. Her tür araba ile oynama, onun el becerilerinin, elkolgöz koordinasyonunun, düşünüp yapacaklarına karar verme becerilerinin gelişimi açısından yararlıdır.
2 yaşından sonra, annesinin, babasının veya çevresindeki diğer kişilerin basit eylemlerini, ev süpürme, bulaşık yıkama, yemek yapma, tıraş olma gibi sürekli gördüklerini oyunlarında taklit etmeye başlayan çocuk, bunu yaparken onlardan model aldığı davranışları gösterir. Bu taklitler sırasında abartmalar da olabilir.
Kum ve su bu yaştan itibaren temel oyun malzemeleri olur. Çocuğun açık havada veya evde bu doğal malzemelerle eliyle ya da doldurup boşaltacağı kaplar aracılığıyla oynaması hem fiziksel hem de zihinsel gelişimine katkı sağlar, çevresini tanımasına, kendince tanıma çalışmaları yapmasına, güveninin artmasına, yaratıcılığının gelişmesine yardımcı olur.
Bundan sonra eskiye göre daha karmaşık, deliklerinden içine çeşitli şekillerde parçalar atılan kutularla oynayabilir. Bu kutular el becerilerinin, arama bulma faaliyetlerinin, nesneleri yerine uydurma ve nesne devamlılığının gelişmesi açısından oldukça yararlıdır. Ayrıca kâğıt, büyük fırçalar ve pastel boya, bebek ve malzemeleri, evcilik, yıkama oyuncakları ve ütü, sallanan atlar, araba, tren vb, büyük bloklar, ipe dizilen boncuklarla da oynar. Müzik çalan oyuncaklar ve müzik aletleriyle oynamayı sürdürür; Bu oyuncaklar, dinleme, müzik ve ritm bilgisini geliştirme ve taklit yeteneklerinin geliştirilmesinde ayrıca büyüdüğünde sosyal faaliyetler yapması açısından idealdir. Bu yaştan sonra hayal gücünün gelişmesiyle sembollere dayanan ve hayaller kurulan oyunlar oynar. Hayalinde bir şeyler canlandırarak, oynadığı nesneleri de bir şeylere benzeterek oyunu sürdürür. Sopayı at, bir tabak veya kapağı direksiyon olarak kullanır. Arabaya binip bir yerlere gittiğini hayal edebilir, hayvanlarla konuşur. 2,5 yaşından sonra rol ağırlıklı dramatik oyunlar da oynamaya başlar. Oyuncak bebekleri uyutma, gezmeye götürme, araba kullanma gibi bu oyunlarda sık sık kendine dostça, sevgiyle yaklaşan bir yetişkini genellikle de annesini örnek alır. Bebeğine yemek yedirirken annesinin ona yedirdiği gibi yapar. Arabasıyla bebeğini gezdirmekten veya oyuncaklarını taşımaktan zevk alır.
3 yaşından sonra bir şey yaparmış gibi oynamaktan hoşlanır. Kitap okuyormuş, uyuyormuş gibi yapar, telefonu birisiyle konuşuyormuş ve onu dinliyormuş gibi yaptığı ve taklitli oyunlarda araç olarak kullanır. Bu, iletişimin gelişmesi için yararlıdır. Artık arkadaşlarıyla da oynamaya başlar. Bu oyunlar sırasında arkadaşlarının hareketlerini izler, onlarla işbirliği yapar, fikir alış verişinde bulunur, oyuncaklarını değiştirir, onlarla birlikte bir sonuca ulaşmaya çalışır (Kollektif oyun). Bu yaştan sonra oyunlarda cinsiyet ayrımı oluşmaya başlar. Kızlar bebeklerle oynamayı ve evcilik oyununu severken, erkekler arabaları ve tabanca, tüfek gibi oyuncakların kullanıldığı oyunları tercih ederler.
Daha önce iç içe geçirip kuleler yaptığı kapları artık renklerine ayırarak oynar.
Çocuk, gözlemlediği kişi ve olayları taklit etmeyi bu yaşlarda da sürdürür, ancak oyunları karmaşıklaşır ve aldığı roller de farklılaşır. Kılıktan kılığa girmekten hoşlanır, cinsiyet rolleri de oyuna yansımaya başlar. Anne baba olmanın yanında doktorluk, öğretmenlik, polislik gibi meslekleri oyunlarında canlandırır. Kendisine öğretmen, evdeki diğer kişilere öğrenci rolünü verip öğretmencilik oynar. Artık paylaşma gelişir, oyun sırasında sıra beklemeyi öğrenir. Küçük kardeşlerine sevgi gösterir ve onlarla oynamak ister. Arkadaşlarının sıkıntıları olduğunu düşünürse onlara yardım etmeye, duygularını anlamaya ve paylaşmaya çalışır.
• Çocuklar, bu yaşlarda da yumuşak oyuncaklardan çok hoşlanır, onlarla sarılma ihtiyaçlarını karşılarlar. Bunlar ayrıca onun sohbet edebildiği, birşeyler anlattığı bir oyun arkadaşı olabilir. Bu iletişim ve dil gelişimine katkı sağlar.
• 4 yaşından sonra bedensel hareketlerinin gelişmesiyle birlikte top oynama, koşma, atlama, tırmanma, gibi oyunlardan da hoşlanır, kaydırak, salıncak ve tahterevalli ile çocuk parklarındaki diğer oyuncakları sever. Kesmeyapıştırma, çizimler yapma ve resim boyamayı sever, hayal gücü ve yaratıcılığı geliştiğinden kendi başına resim yapmaktan zevk alır. Tahta bloklar ve yapboz oyunları oynayabilir, bunlar, bilişsel özelliklerin ve el kaslarının daha da gelişmesini sağlar.
Okul öncesi dönemde mutfak ve piknik setleri, oda setleri, doktor muayene aletleri, dil gelişimi, hayal gücünün gelişimi, role bürünerek oynama, sosyal rolleri öğrenilmesi açılarından faydalı olabilecek oyuncaklardır. Bunların yanında tahta bloklar, kova tırmık, kürek, resim defteri, boya kalemleri, fırçaları, parmak boyaları, oyun hamuru, basit sayı ya da harf boncukları, itme, çekme oyuncakları, giydirilip çıkarılabilen bebekler, basit bilmece ve tahmin oyunları, parmak kuklaları, renkli çıkarmalar, yaşına uygun lego ve yapbozlar, el becerileri, görsel koordinasyonu, düşünmeyi, sorun çözme ve plan yaparak hareket etme becerileri ile bilişsel gelişim için gereklidir.
Yapboz oyuncakları, basitten karmaşığa doğru seçilmelidir. İlk yaşlarda boşluklara parçalar yerleştirilen basit yapbozlar uygunken, bu yaşlardaki çocuk, birleştirildiğinde resimler oluşturulan 6–8 parçadan başlayıp giderek daha çok parçalı ve daha karmaşık yapbozlar oynayabilir. Çeşitli küpler ve birleştirerek şekiller oluşturacağı lego ve diğer oyuncaklar da onun ilgisini çeker ve ona zevk verir. Çocuk bu yollarla denemesınama yöntemini, düşünüp planlayarak sonuca ulaşmayı öğrenir ve geliştirir.
Oyun hamuru da onun becerilerini ortaya koymasına, yaratıcılığının gelişmesine, bir şeyler keşfetmesine aracılık eder. Çocuk, hamuru çekip uzatarak, koparıp yapıştırarak, farklı şekillere sokarak, hünerlerini sergiler. Böylece bir şeyler ürettiği için keyiflenir, bunu tekrar tekrar yapmak ve başka şeyler denemek, daha farklı şekiller oluşturmak için çabalar, yani bir yandan da zihinsel faaliyetler yapmış olur. Çocuğun yaşına uygun her tür boya ve resim malzemesi de aynı amaçlara hizmet eder. Bu noktada elbette hamur ve boyaların çocuğa zarar vermeyecek cinslerden seçilmesine dikkat edilmelidir.
5 yaşına geldiğinde resim eşleştirme, basit harf ya da sayı oyunları, gölge oyunları da oynayabilir. Araştırmalar, okul öncesi dönemde keşfetmeye dayalı oyunlarda yetersiz olan çocukların beş yıl sonra çevreyle daha az ilgili olduğunu ve sosyal uyumda sorunlar yaşadığını, bu tür oyunlarda başarılı olan çocukların ise yaratıcılığı ölçen testlerde daha başarılı, davranışlarında daha bağımsız ve etkinliklerde daha uyumlu olduklarını ortaya koymuştur.
Çocuk altı yaşına yaklaştıkça oyunlarında, faaliyetlerinde de gelişme ve düzenlilik izlenir. Nesneleri mekân içinde daha düzgün ve planlı yerleştirebilir, resim ve yazılarında önceleri kâğıdın her tarafına dağınık olan parçalar artık bir merkez etrafında toplanmaya, düzenlenmeye başlar. Resimlerinde ayrıntılar artar. Manzara çizerken görmediği ancak zihninde canlandırdığı yönleri de çizer. Önden görünen ev çizerken evin içine eşyaları da yerleştirir. Faaliyetlerinde daha gerçekçi olur.
6 yaşında oyuncaklar arasına el kuklaları, basit fen oyuncakları, basit dikiş oyuncakları, büyük arabalar, bilyeler eklenir.
Bazı oyuncaklar, çocuklara her yaşta zevk verir. Örneğin toplar, her dönemde çocuğun hoşlandığı bir oyuncaktır. Emekleyen bir bebek topu kovalayıp o kaçtıkça peşinden gitmekten, yürüyen bir bebekse yuvarlayıp yakalamaktan zevk alır. Biraz daha büyüyünce onunla ayağıyla vuracağı, farklı şekillerde atıp tutacağı oyunlar oynar. Top oyunları sıra beklemeyi, karşısındakine hak vermeyi öğretir. Topun yanında çocuğun çeşitli hareketler yaptıracağı, çekip iteceği ve bu sayede ses çıkaran ya da hareket eden diğer oyuncaklar da koordinasyonun ve parmak ile vücut hareketlerinin gelişmesi için idealdir.
Çocukların en sevdiği oyuncaklardan biri de kuşkusuz bebeklerdir. Bebekler çocuk için bir oyun arkadaşıdır. Onunla konuşur, ona bir şeyler anlatır, duygularını paylaşır. Yaşı büyüdüğünde onunla anne çocuk ve benzeri pek çok oyun oynar. Bunun sonucunda kendini ifade etmesi, iletişim kurması ve buna bağlı becerileri gelişir. Okul dönemine gelindiğinde oynanan oyunlarda ve ilgi alanlarında değişiklikler olduğu gibi kız ve erkek çocuklar arasında da farklılıklar gözlenir. Oyunlar evden sokağa kayar. Erkekler daha çok takım oyunlarından ve yarışmalardan zevk alır, kızlarsa birlikte seksek, ip atlama, ritmik oyunlar vb. oyunlar oynarlar. Kızlar da erkekler de yeni şeyler denemek ister. Oyun oynayabileceği her şeyle sürekli bir şeyler oluşturmaya çalışır, yeni oyunlar keşfedip uygular, yaratıcılıklarını sergilerler. Grup oyunları sever, ortak, kurallı ve amaçlı oyunlar oynarlar. Oyunlarda kurallara uymak gerektiğini daha iyi anlarlar. Seksek, ip atlama, saklambaç, körebe, birdirbir, top oyunları, basketbol, futbol, dama, satranç, tombala, kızmabirader, basit kâğıt oyunları, gibi oyunlar bu oyunlar arasında yerini alır. Bu oyunlarda kuralları kendileri koyabilir ya da belirli kuralları olan oyunlar oynayabilirler.
Çocuklar bu dönemde yarışma şeklindeki oyunlardan da çok hoşlanır, sessiz sinema oyunlarının yanı sıra yapboz oyunları, mekanik oyuncaklarla ve maketlerle de oynar, bisiklete binmeyi severler.
Oynarken iş birliği yapar, hayali rollere girmekten zevk alırlar, kendinden küçük arkadaşlarına ve hayvanlara karşı sevecenlik ve koruma duygularıyla yaklaşırlar.
Oyun becerisinin kazanılması bu dönemde daha da önem kazanır. zira oyunda başarılı olamayan çocuklar, özellikle erkekler, arkadaşları tarafından dışlanır. Çocuğun oyunlarda başarılı olabilmesi, gerekli bedensel olgunluğa ulaşması kadar, kendine güvenmesine, ona fırsat tanınmasına ve deneyim edinmesine de bağlıdır.
Küçük bir çocuk ceketine asılıp aslancılık oynamak istediğinde en ciddi baba bile emekleyip gürlemekten geri durmaz.
Charıote Gray